Çocuklarda meydana gelen kaşıntının pek çok farklı sebebi olabilir. Alerji, egzema, solunum yolları rahatsızlıkları, mantar gibi pek çok değişik sebep çocuklarda kaşıntıya neden olabilir. Özellikle ilaç alerjilerinden veya böcek alerjilerinden kaynaklanan kaşıntılar konusunda oldukça dikkatli olunmalı ve alerjik reaksiyonların ileride daha büyük sıkıntılara yol açması önlenmelidir. Bu yazımızda çocuklarda kaşıntı ve uyuz tedavisi nelerdir anlatacağız.
Alerjik hastalarda başlıca belirtiler genellikle art arda hapşırma, burun veya boğazda sulu akıntı-kaşıntı ve burun tıkanıklığıdır. Hastaların bir kısmında gözlerde sulanma ve kaşıntı ile karakterize konjunktivit tablosu da gelişebilir. Neden olan alerjenler çoğunlukla ev içinde küf mantarları ve akarlar, ev dışında ise polenlerdir. Alerjik hastalıklar erken tanı koyulmadığı ve tedavi edilmediğinde özellikle çocuklarda daha ağır bir hastalık tablosu olan astıma kadar ilerleyebilir.
Çocuklarda Kaşıntının Başlıca Sebepleri
- Çocuklarda kaşıntı bakteri, parazit ve mantar enfeksiyonlarına bağlı sebeplerden ötürü olabilir.
- Çocuklarda ve özellikle bebeklerde oldukça sık görülen bir hastalıktır. Bu sebeple isilik ile ilgili duruma ayrı bir başlıkta aşağıda ayrıntılı olarak yer vereceğiz.
- Çocuklarda ve yetişkinlerde ilaç alerjisine bağlı kaşıntılar da sıklıkla görülebilir. Herhangi bir kaşıntının alerjik bir reaksiyon olup olmadığını tespit etmeden önce çocuğunuzun son dönemde hangi ilaçları kullandığını ve bunların alerjik olabileceğini de mutlaka göz önünde bulundurun.
- Karaciğer ve böbrek hastalıkları da bazı durumlarda kendisini yoğun kaşıntı şeklinde gösterebilir.
- Kaşıntının yaygın ve en sıradan sebeplerinden birisi de derinin kuruluğudur. Böyle bir durum meydana gelmemesi için kullandığınız hijyen ürünlerinin (sabun, şampuan vb.) alerjik olmamasına ve deriyi kurutmamasına dikkat edin. Çok küçük yaşta çocuklarınıza banyodan sonra bebek yağı veya farklı doğal yağlarla masaj yaparak bu cilt kuruluğunun önüne geçebilirsiniz.
- Losemi ve lenfoma gibi kan hastalıkları da kaşıntıya sebep olur ve özellikle ülkemizde çocuklarda lösemi daha yoğun bir şekilde görülür. Yetişkin lösemi hastaları hastaların %20’sini oluştururken çocukların oranı ise %80’dir.
- Bitlenmek veya pirelenmek de kaşıntı sebeplerinden birisi olabilir. Oldukça basit olan bu durum özellikle okul, park gibi yerlerde birbirleriyle yakın temasta olan çocukların başına sıklıkla gelebilir. Böyle bir durum için doktorunuza danışıp gerekli ilaçları kullandığınız taktirde sorunun üstesinden kolayca gelebilirsiniz.
İsilik Nedir ve Nasıl Tedavi Edilir?
İsilik ter kanallarının tıkanması sonucu derinin dökülmesi şeklinde kendisini gösterir. Açık tenli çocuklarda ve çok küçük bebeklerde terlemeden ya da ateşli hastalıklar sonrasında isilik görülmesi yaygın bir durumdur. Bunun öncelikli nedeni yeni doğan bebeklerin ter kanallarının tam olarak gelişmemiş olmasıdır. Olgunlaşmamış ter kanalları kolaylıkla tıkanabilir.
İsilik yetişkinlerde de görülen bir hastalıktır. Yetişkinlerde genellikle cildin birbirine temas ettiği kıvrımlarda veya giysilerin sürtünmeye neden olduğu yerlerde isilik geliştirir. Bebeklerde ise döküntü esas olarak boyunda, omuzda, yüzde ve göğüs bölgelerinde bulunur. Ayrıca koltuk altında, diz arkasında, dirsek içinde, popoda ve kasıklarda da görülebilir. İsilik tıkanmış ter kanallarının derinliğine göre farklı tiplere ayrılır. Her tip için belirti ve bulgular farklıdır.
İsilik normal şartlarda kendi kendine geçebilen bir rahatsızlıktır ancak belli durumlarda oluşan enfeksiyonlar sebebiyle krem ve losyonlarla basit bir tedavi uygulanabilir. Genellikle isilik olan bölgeyi serin tutmak ve sıcağı önlemek isiliğin iyileşme sürecini hızlandırabilir.
Son olarak çocuklarda ve bebeklerde isiliği önlemek adına kat kat ve çok kalın kıyafetlerin giydirilmemesi uygulanabilir bir çözümdür. Aynı zamanda çocuk kıyafetlerinde ve cildin temas ettiği yüzeylerde %100 pamuk ve sert olamayan tahriş etmeyecek materyallerin tercih edilmesi de önemlidir.
Kaşıntı pek çok farklı önemli veya çok da önemli olmayan durumun belirtisi olabilir. Bu durumu gözlemlemek ve takip etmek oldukça önemlidir. Çocuklarda meydana gelen kaşıntıları özellikle bir süre devam ettiği taktirde mutlaka önemseyin ve çocuğunuzun doktoruna müracaat edin. Kaşıntıların sebebi herhangi alerjik bir reaksiyon olabileceği gibi ileride başka ciddi problemlere yol açabilecek önemli bir belirti de olabilir. Bunun yanı sıra çocuklarda ve yetişkinlerde kaşıntıya neden olan bir başka rahatsızlık ise uyuzdur. Uyuz hastalığı tüm cinsiyetlerde, yaş gruplarında ve coğrafi bölgelerde görülebilen kaşıntılı ve bulaşıcı bir hastalıktır. Çocuklarda meydana çıkan uyuz ise biraz daha zor ve sıkıntılı süreçlere neden olabilir.
Uyuz Nedir?
Tıp dilinde skabies olarak tanımlanan uyuz hastalığı; sarcoptes scabiei von hominis’in neden olduğu bir cilt hastalığıdır. Sarcoptes scabiei von hominis akarının cildin üst katmanına yerleşmesiyle ortaya çıkan uyuz, akarın ciltte tüneller açarak ilerlemesine bağlı olarak kaşıntıya yol açar. Yakalanan kişide yoğun bir kaşıntıya ve deride döküntüye sebep olur. Eğer tedavi edilmezse kaşınan ve dökülen deride yara oluşumuna neden olabilir.
Ciltte ilerleyen akarın neden olduğu hastalıkta akarın bıraktığı yumurtalar insan vücudu haricinde 1-2 gün kadar yaşayabilir. İnsan vücudunda ise bu akarlar 4 ila 8 hafta kadar yaşayabilirler. Bu sebeple bulaşıcılık ihtimali yüksek bir hastalıktır. Akarın vücutta yürümesi ve derinin üst katmanlarında açtığı tüneller çok şiddetli bir kaşıntıya sebep olur. Sıklıkla parmak araları, bilek, dirsek, ayak, göbek çevresi ve koltuk altında kaşıntı görülür.
Uyuz hastalığının ölümcül veya şiddetli bir tehlikesi yoktur ancak kişide sebep olduğu yoğun kaşıntı ciltte kalıcı yaralara neden olabilirken aynı zamanda kişinin hayat kalitesini de oldukça düşürür. Uyuz kendi kendine iyileşen bir hastalık değildir dolayısıyla yakalanan kişinin en kısa sürede bir hekime görünmesi ve gerekli tedaviyi alması gerekir.
Uyuz Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
Uyuzun en belirgin ve kesin belirtisi kaşıntı ve buna bağlı deride kızarık oluşumudur. Kaşıntı, parmak araları başta olmak üzere, el, ayak, bilek, dirsek, göbek, bel, kalça, koltuk altı bölgelerindedir. Kadınlarda meme uçlarında erkeklerde ise genital bölgede şiddetli kaşıntı görülebilir. Çocuklarda ise yüz, kulağın arka kısmı, ayağın alt bölgesi ve avuç içi gibi bölgelerde kaşıntıya daha sık rastlanır. Kaşıntı genellikle gece saatlerinde daha yoğun olur.
Bazı durumlarda ciltteki akarın cildin altında açtıkları tüneller üst kısımdan da parlak bir şekilde görülebilir. Cillte 1 ila 10 mm aralığında renkli çizgilerin oluşması mümkündür. Bu tünellerin uç kısımlarında siyah noktayı andıran görünümün oluşması mümkündür. Kızarıklık ve döküntü ise hastalığın en net ve yadsınamaz belirtisidir.
Uyuz Nasıl Bulaşır?
Uyuz bulaşıcılığı oldukça kolay ve yüksek bir hastalıktır. Hastalığın görülme sıklığı sonbahar ve kış aylarında artar ve bu aylarda bulaşma olasılığı daha yüksektir. Okul, hastane, fabrika gibi yoğun insanın olduğu alanlarda uyuz bulaşma riski oldukça yüksektir. Özellikle çocuklar için okul ve oyun alanlarında bulaş riski fazladır.
Hastalığın bulaşma şekli ten ile temasla gerçekleşir ancak bu hastalığın bulaşması için tek şart değildir. Uyuz bir hastanın kullandığı eşyalara temas etmek, çarşaf, havlu, yastık ve kıyafetlerin kullanımı da uyuz bulaşma riskini artırır. Bunun sebebi ise yukarıda da belirttiğimiz gibi uyuz mikrobu insan vücudu haricinde eşyalarda da 1-2 gün kadar yaşamını sürdürebilmesidir.
Uyuz hastalığı ile ilgili olarak en sık rastlanan yanlış bilgi ise hijyen eksikliğinden kaynaklanıyor olduğudur. Hijyenine dikkat eden sağlık bir kişiye de uyuz bulaşabilir. Yani uyuz hastalığı hijyen eksikliği ile doğrudan alakalı değildir.
Uyuz hastalığı her cinsten ve yaştan kişiye rahatça bulaşabilir ancak çocuklarda tespit etmek biraz daha zor olabilir. Bu sebeple çocuğunuzun kaşıntısının yukarıdaki belirtilere uyup uymadığı konusunda dikkatli olmanız ve herhangi bir şeyden şüphelendiğinizde doğrudan doktora başvurmanız önemlidir.
Uyuz Tanısı Nasıl Koyulur?
Uyuza sebep olan akar doğrudan gözle görülemeyeceği için incelenmesinin mikroskobik araçlar ile yapılması gerekir. Ancak bu araçlarla yapılan bir araştırma sonrasında hastanın uyuz olduğundan tam anlamıyla emin olunabilir. Doktor, vücutta gözlemlenen akarları dermatoskop yöntemiyle incelenir ve yine doktor tarafından gerek görülürse bölgesel kazıma yapılabilir. Dermatoskopik incelemelerle hem akar hem de yumurtaların belirlenmesinde önemli bir rol oynar.
Uyuz Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir?
Uyuz hastalığı kendi kendine geçen bir hastalık değildir. Uyuz akarları bulundukları vücudu kendi kendilerine terk etmezler. Hastalıktan kurtulmak için akarı öldüren ilaçlarla tedavi uygulamak gerekir.
En yaygın tedavilerden birisi tüm vücuda uygulanan krem ve losyonlardır. Genellikle uyuz tedavileri için kullanılan kremler vücutta belli bir süre bekletildikten sonra yıkanır. Kremlerin geceden uygulanmaları ve sabahları duş alınması önerilen bir yöntemdir. Bu süre zarfında kremler uyuz mikrobunu öldürmek için gerekli içerikleri kullanırlar. Kullanılan krem ve losyonlar arasında permetrin içeren kremler, sülfürik merhemler, lindan içeren losyonlar, krotamiton içeren kremler ve benzil benzonat losyonları bulunmaktadır.
Bazı durumlarda hekimin vereceği karar bağlı olarak oral yollarla alınan ilaçlar da tedavi için kullanılabilir. Bu tedaviler genellikle 3-4 gün kadar sürer ancak uyuzun neden olduğu yoğun kaşıntı aniden geçmez, bunun için biraz süre geçmesi gereklidir.
Kaşıntıyı geçiren ve genel olarak cildi rahatlatan aleo vera ve çağ ağacı yağı igibi doğal içerikler de uyuz hastalığı tedavisi için kullanılabilir ancak yalnızca bu içeriklerle hekiminize danışmadan uyuz hastalığını geçirmeniz mümkün değildir.
Tedavinin en önemli parçalarından birisi de bu hastalığın bulaşıcı olduğunun unutulmamasıdır. Yani uyuz hastalığı teşhisi konulan birisi hastalık geçene kadar başkaları ile kesinlikle temas etmemeli ve kullandığı eşyaların da kimseyle temas etmeden temizlenmesine özen göstermelidir. Eğer çocuğunuz uyuz hastalığı kaptıysa bu uzak durma süreci biraz daha zor geçebilir. Çocuğunuza yemek servisi yaparken, üzerini değiştirirken, banyo almasına yardımcı olurken yani onunla temas edeceğiniz anlarda eldiven kullanmak iyi bir çözüm olabilir. Yine de alabileceğiniz diğer önlemler için hekiminize danışabilirsiniz.
Uyuz hastalığı tanısı koyulan kişinin birlikte yaşadığı kişilerin de risk altında olduğunu unutmayın. Hastalık belirtilerini 4 ila 6 haftada gösterdiği için hastalığın teşhisinin konulmadığı bu sürede mikrobun başkalarına da geçmiş olması çok yüksek bir ihtimaldir. Eğer uyuz olduğu bilinen bir kişiyle son 6 hafta içerisinde en ufak bir temasınız olduysa bile kendinizi acilen koruma altına alın ve en ufak bir belirtide acilen doktora gidin.
Hastalık esnasında ve sonrasında hastanın kullandığı tüm eşyaları çok sıcak suyla yıkamayı unutmayın.
Uyuz Hastalığından Nasıl Korunulur?
Uyuz hastalığından korunmanın en etkili yolu etraf ile teması mümkün olduğunca azaltmaktır. Eğer uyuz şüphesi veya tanısı olan birisiyle aynı ortamdaysanız temastan kesinlikle kaçınmalısınız. Eğer bu kişiyle temas ettiyseniz ya da temas etmiş olabileceğini düşündüğünüz eşyalarınız varsa onları 60 derenin üzerinde ısıda mutlaka yıkamalısınız. Yıkanamayacak eşyalarınızda uyuz akarını öldürmek için çamaşır suyu kullanabilirsiniz. Yine de böyle bir şüpheniz olduğunda mutlaka gidip bir muayene olmanızda fayda vardır.
Çocuk Bakıcısı Bulmak Artık Çok Kolay
Özellikle çalışan anneler için bir yardımcı tutmak işleri kolaylaştırır. Hem iş, hem de eve gelince yemek, temizlik, ütü derken işler bitmek bilmez. Çocuğunuz da varsa, onun da bakımı için ayrı birine ihtiyaç duyarız. Hem ev işi yapacak, hem de çocuğunuza bakacak bakıcı arıyorsanız Bakiciburada.com profesyonel hizmet veriyor. Üstelik 1 saatte bakıcınızı bulmanız da mümkün. Siteye girip, bakıcıların profillerini inceleyebilir, uygun gördüğünüz bakıcılarla hemen iletişime geçebilirsiniz.