Hemen herkes çocuğunun çok zeki olmasını, çalışkan olmasını vs. ister ancak bunun için pek çoğu dolaylı yoldan yaratıcılığın geliştirilmesine yönelik bir şeyler yapmaz. Bu yazımızda çocuklarda yaratıcı düşünme nasıl geliştirilir? birlikte bakalım.
Çocuklukta yaratıcılık geliştirmek ve yaratıcı düşünme tekniği oturtmak yetişkinlikte olduğundan daha kolaydır çünkü çocukların zihni bir şeyleri kavramaya çok daha fazla açıktır. Aynı zamanda çocukların henüz önyargı kalıpları oluşmadığı için dünyayı bizim gördüğümüzden çok daha geniş görürler.
Yaratıcılık geliştirmek için herkesin bildiği ve aklına gelen belli başlı şeyler haricinde de çocuğunuzu özel olarak yaratıcı düşünmeye ve yaratıcı bir birey olmaya teşvik edebilirsiniz. Bu her çocuk için, her zihin için aynı olmaz ancak her beyin daha yaratıcı düşünmek için geliştirilmeye açıktır.
Çocuğunuzun daha yaratıcı düşünmesi için yapabileceklerinizi saymadan önce sizlere yaratıcı düşünmenin ne olduğunu ve neden önemli olduğunu kısaca açıklayalım. Yaratıcı düşünmek; Olaylara, nesnelere ve kişilere farklı bir bakış açısıyla yaklaşabilmektir. Özgünlük ve akıcılık da yaratıcılıkla bağlantılı şeylerdir. Yaratıcı düşünmek için pek çok farklı yöntem mevcuttur ancak yaratıcılığın artırılması kişinin kendi potansiyelini zorlaması, özgünlüğünü koruması ve zekasını geliştirmesi açısından oldukça önemlidir.
Haydi şimdi gelin birlikte çocukların daha yaratıcı düşünmelerini sağlamak ve beyinlerinin yaratıcılık bölümlerini geliştirmek için neler yapabileceğimize bakalım.
Sorularına Düşündürerek Yanıt Verin
Belli bir yaşa geldikten sonra yine başka bir yaşa gelene kadar çocuklar çok fazla soru sorarlar. Bu genelde 4-5 yaş aralığıdır. Bu yaşlarda çocuklar genellikle bir şeyleri veya birilerini anlamlandırmaya ve tanımlamaya çalışırlar. Etraflarındaki büyükler her şeyi hızlıca çözüp anladıkları ve çoğu şeyi onlara nazaran çok daha rahat isimlendirebildikleri için her şeyi büyüklere sormaya başlarlar.
Bu süreçte çocuklar genellikle “Bu ne?”, “Neden?” gibi sorularla çevresindekileri ve olanları anlamlandırmaya çalışırlar. Bu sorular size yöneltildiğinde doğrudan hazır bir cevap vermek yerine siz de onlara cevaplayabilecekleri sorular yöneltmeye çalışın. Örneğin; Bir çocuk size “Bu nedir?” diye sorduğunda “Sence ne olabilir?”, “Daha önce de buna benzer bir şey görmüştük hatırlıyor musun onun adı neydi?” gibi sürekli düşünmeye teşvik edecek şekilde yönlendirebilirsiniz. Ayrıca belli bir yaştan sonra da çocuklara sık sık farklı sorular, bulmacalar sormaya çalışın ki soruların yanıtlarını düşünmeye alışsınlar. Önemli olanın soruya doğru yanıt vermek değil soru hakkında yeterince düşünmek olduğunu erken yaşta öğretmeye çalışın.
Farklı Kitaplar Okuyun-Okutun
Çocuğunuz okuma yazma öğrenene kadar öncelikle ona mutlaka kitap okuyun. Siz veya çevresinde kimler varsa mutlaka her gün sizin belirlediğiniz, onun dinlemeyi sevdiği ölçüde kitap dinletin. Bu kitaplar birbirinden çok daha farklı konularda, olağanüstü konular hakkında olursa çocuğunuz kendi beynini düşünmeye daha çok sevk edecektir. Bebeklere kitap okumanın faydaları yazımıza da göz atabilirsiniz.
Gerçekle gerçek olmayanı ayırmak çocuklar için oldukça zordur. Gerçek olmayan bir şeylere inanmak ise olabildiğince normaldir. Hatta bu sayede çocuklar çok daha geniş düşünerek kafalarında olur-olmaz yargısına düşmezler. İstediklerinde birçok şeyi başarabileceklerine ve oldurabileceklerine inanırlar. Bu da onları yılmaz ve çoğu zaman kazanan kişiler yapar.
Farklı hayatlar görmek, farklı anlatım tarzları duymak çocukların yaratıcılığını çok fazla geliştirecektir. Bu yüzden öncelikle kitap dinleme olarak kazandırdığınız alışkanlığı mutlaka sonrasında da okuma olarak kazandırmaya çalışın. Okuma konusunda zorlayıcı ve sıkıcı olmamaya da özen gösterin çünkü amacımız çocuğu okumaktan soğutmak değil okumayı sevdiği şeyi bulmak… Bu belki çizgi-romandır belki fantastik kitaplardır belki de gerçekçi hikayelerdir… Bu tamamen onun zevkine ve isteğine kalmış bir şey bu konuda onu zorlamamaya çalışın. Eğer okumasını ve öğrenmesini istediğiniz bir şey varsa da onu buna teşvik edin!
Farklı Oyunlar Oynatın
Çocuklar bazı oyunları çok sevdiklerinde hep o oyunları oynamak isteyebilirler. Bu hem fiziken oynan çocuk oyunları için hem de belli bir yaştan sonra oynadıkları bilgisayar oyunları için geçerlidir. Çocuklarınızı bilgisayar oyunlarından tamamen uzak tutmanız çok zor bu sebeple belli aralıklarla farklı oyunlar oynamasına izin verin.
Daha küçük yani bilgisayar oyunlarıyla henüz oynayamayan bir çocuğunuz varsa ona sürekli farklı oyunlar öğretin ve hepsini bir şekilde oynamasını sağlayın. Oynayacağı farklı oyunlar ona zaman zaman kendi oyununu kurmaya kadar varan geniş bir alan sağlayacaktır. Bırakın çocuğunuz kendi dünyasını istediği gibi genişletsin, kendi oyunlarında kendi kurallarını koysun ve kendisine istediği gibi bir dünya yaratsın. Kendi kendine oyun oynayabilen ve bir oyunu kendi istediği gibi değiştirebilen bir çocuğun yaratıcılığı da oldukça kuvvetlidir.
Puzzle Alın
Puzzle’ın zeka geliştirdiği kadar sabır geliştirdiği de bir gerçek. Ancak puzzle’ların bir başka özelliği de zorlaştıkça gelecek olan parçaları tahmin etmenin de güç olması. Yani herhangi bir renk ağırlıklı bir bölgenin tüm rengi ve manzarası tek bir parçadan değişmeye başlayabilir ve siz aynı renge ait bir parçaya odaklandıkça rengi değişen o parçayı bulmanız çok zorlaşır.
Yeniliklere açık, tahmin yeteneği kuvvetli ve şekillerle arası iyi bir çocuğunuz olmasını istiyorsanız ona mutlaka puzzle yaptırın. Belli bir yaşı geçtikten sonra ona zor ve daha büyük puzzle’lar alın, gerekirse ona yardım edin ve birlikte yapın. Bu hem sizin bir arada olduğunuz güzel bir aktivite anlamına gelir hem de onun pek çok özelliğini oldukça geliştirir.
Serbest Zaman Yaratın
Çocuğunuzun her anını dolu dolu geçirmesini istediğinizi biliyoruz ancak bizler de her anımızı dolu dolu geçiremiyoruz ve bizi rahatlatacak şeyler yapma ihtiyacı hissediyoruz. Dolayısıyla onlar da sürekli faydalı gördüğünüz şeyleri yapamazlar. Aksine onlara serbest zaman tanımak ve oynayacakları oyunu seçmelerini veya kurmalarını sağlayacak zamanı vermek onları her yönden daha da geliştirecektir. Onlara serbest zamanlarında ne yapacaklarını programlama özgürlüğü verin. Eğer ulaşabileceği bir teknolojik alet vermezseniz bu serbest zamanları bir şeyler kurgulayarak geçirmek zorunda. Bu da onun sürekli bir arayış içerisinde olmasını ve yaratıcılığını kullanmak zorunda olmasını sağlayacaktır. Ona ne yapacağını sizin veya bir başkasının söylemediği serbest zamanlar tanıyın.
Sevgi ve Desteğinizi Her Zaman Hissettirin
Bu madde biraz dolaylı gibi gözükse de aslında doğrudan yaratıcılıkla ilgilidir. Çünkü özgüveni yüksek olmayan bir çocuğun yaratıcılığı da yüksek olmaz. Özgüven ise çocuğun ilgi ve desteği üzerinde hissetmesiyle oluşur. Her ne olursa olsun ona güvendiğinizi ve onu desteklediğinizi ona hissettirebilirseniz çocuğunuz özgüvenli olur ve kendisini gerçekleştirmek için gereken diğer adımları tamamlamak için çabalayabilir. Ancak bunun için sizin onu gerçekten sevdiğinizi ve gerçekten ne olursa olsun seveceğinizi bilmesi çok önemli.
Başarı anlayışını bir soruya doğru cevap vermek olarak kodlamayın bırakın çocuğunuz kendi cevabını versin, özgün bir şeyler ortaya koysun. Sürekli doğruyu bulmak ve başkalarının önüne geçmek zorunda hissetmeyen bir çocuk hem çok daha özgüvenlidir hem de çok daha yaratıcıdır.
Bu noktada sizlerin de kafanızdaki başarı, ödül ve ceza kavramlarını değiştirmeniz önemli. Örneğin mavi olan bir şeyin rengini bu ne renk diye sorduğunuzda “gökyüzünün renginde” diyen bir çocuğa yanlış cevap vermiş muamelesi yapmamanız gerekiyor yani sizin de bakış açınızı genişletmeniz gerek. Veya resim çizerken gökyüzünü mor çizen bir çocuğa da ama gökyüzü mavi olur yanlış boyamışsın derseniz yaratıcı düşünmesini bekleyemezsiniz. Çünkü farklı bir şey yapmaktan korkacak ve hep doğru olanı yapmaya odaklanacaktır.
Genel Ebeveynlik Yasaklarından Sıyrılın
Ne yazık ki bizim toplumumuzda anne-baba olmak hatta küçük bir çocuğun yakını olmak demek ona sürekli neler yapamayacağını söylemek demek. “Çamura girme, kirlenirsin, oraya çıkma düşersin, önüne dökmeden ye, dışarıya taşırmadan boya…” bu liste böyle uzayıp gider. Bu cümlelerden herhangi birisini kuran bir anneye, babaanneye veya babaya sorsak tabii ki çocuğunun iyiliği için yaptığını düşerse bir yerinin kanayacağını canının acıyacağını veya üzerini kirletirse lekelerin çıkmayacağını onu bir daha giyemeyeceğini söyler. Haklılar mı? Hayır.
Çocukların nerede oynayacaklarına, boyaları nasıl kullanacaklarına, nereye çıkacaklarına karışmayın! Bir yerlerden düşme riski her zaman vardır bu noktada ebeveyn olarak sizin ekstra dikkatli olmanız lazım ancak onu her şeyden koruyamazsınız, düşmek yanlış bir şey değildir. Çocuklar düşerler, bir yerleri kanar ve canları acır. Bu onların kendi sınırlarını çizmesi ve kendi seçimlerini yapmaları için bir fırsattır. Örneğin tırmandığı bir yerden düşüp bir yerini yaralayan bir çocuk aynı yere çıkıp bu sefer hedefine ulaşmayı ikinci kez deneyebilir mi? Normal şartlarda durdurulur ve “Daha önce düştün ordan bak ne kadar canın acıdı, in çabuk” denilir. Ancak kendi kendine bir kez daha denemeye karar veren ve bu sefer başarılı olan bir çocuğun mutluluğunu, özgüvenini düşünebilir misiniz? Başarısız olan bir çocuğun ise muhtemelen kanayan bir yarası ama kendi başına aldığı kararlar ve özgürlüğü olacak. Yani her türlü onlar kazanacak. Yeter ki siz onları rahat bırakın. Bir yerleri dağıtmasına izin verin mesela ama sonra ona toplatın.
Bu gibi şeyler okuyup duyunca ebeveynler rahat bırakmayı başıboş bırakmak, ilgisizlik vs gibi anlayabiliyor. Niyetimiz asla bu değil, hatta bu şartlar altında çocuğunuzu uzaktan daha çok seyretmeniz ve korumanız gerekecek ancak inanın çocuğunuz çok daha özgüvenli ve yaratıcı olacak.
Sıkılmasına İzin Verin
“Ben çok sıkıldım” diyen bir çocuğu kendi kendine aktivite bulmaya teşvik edin. Sıkılmak yaratıcılığı artıran bir şeydir, zihin sıkılmamak için yapılabilecek şeyleri düşünmeyi başlar. Bu da onun yaratıcılık becerilerini artırır.
Günümüzde telefon, tablet ve bilgisayarlar istenilen programın veya oyunun anında açılmasını sağladığı için çocukların bir şeyi beklemesi gerekmiyor, her istediklerine istedikleri an ulaşabiliyorlar. Üstelik çocuklara bakan kişiler çok bunaldığında veya yorulduğunda çocukları bu araçların önüne oturtabiliyorlar. Sürekli bir ekrana bakmak ise son yapılan araştırmalara göre zeka geriliğine neden oluyor. Çocuklarda kendileri oyun oynama ve kurma gibi bir algı oluşmadığı gibi boyut algıları da değişiyor ve her şeyi onlara gösterildiği şekilde algılamayı öğreniyorlar. Örneğin aynı anda hem görüntü hem de ses olmadığında beyinleri sadece duydukları veya sadece gördükleri bir şeyi aynı hızda anlamlandıramıyor.
Dolayısıyla çocukların yaptıkları etkinlik çeşitliliğini, oynadıkları oyun ve birlikte oldukları insan çeşitliliğini ne kadar artırırsanız yaratıcılıkları da o kadar gelişecektir. Sürekli farklı çocuklarla farklı oyunları rahatça oynayabilen ve herhangi bir şeye bağımlılık hissetmeyen bir çocuk hem özgüvenli hem de yaratıcı olacaktır. Çocuğunuzun yaratıcı düşünmesini geliştirmek istiyorsanız önce kendi tabularınızı yıkmaya hazır olun sonra da onun iyiliği için olduğunu sakın unutmayın.
Bakıcınızı Uzaklarda Aramayın
İyi bir bakıcı bulmak oldukça zahmetli bir iştir. Hem güvenilir olsun, hem de evime yakın olsun diyorsanız sizin için zoru kolay yapacak bir site biliyoruz, Bakiciburada.com. 2021 Ekim itibarıyla Türkiye genelinde 800.000’e yakın bakıcı burada iş arıyor. 50’den fazla yer alan Filtreleme seçeneğiyle bakıcıları listeleyip, ailenize en uygun bakıcıyla hızlıca iletişim kurabilirsiniz. Siz de hemen ilan verip, çocuğunuz için tecrübeli bir bakıcı bulun!